DUANE P. SCHULTZ&SYDNEY ELLEN SCHULTZ
Baltimore'da dünyaya gelen Duane Schultz, lisans eğitimini Johns Hopkins Üniversitesinde, lisansüstü eğitimini ise Syracuse Üniversitesinde tamamladıktan sonra Amerikan Üniversitesinde doktora yaptı. Dünya genelinde birçok dile çevrilen Modern Psikoloji Tarihi'nin yanı sıra Sigmund Freud ile Cari Jung'un yaşam
öyküleriyle mesleki başarılarını karşılaştıran bir çalışma kaleme aldı.
Mary Washington College, North Caroline Üniversitesi ve Hollan- da'daki Groningen Üniversitesinde uzun yıllar başarıyla sürdürdüğü öğretim üyeliği
görevinden sonra bütün zamanını kitap yazmaya ayırabilmek için serbest çalışmaya başladı.
Psikoloji kitapları dışında iki romanı ile Amerikan İç Savaşı ve II. Dünya Savaşı üzerine yazdığı, bazıları belgesel olarak çekilmiş tarih kitapları mevcuttur.
Sydney Ellen Schultz ile evli olan Duane Schultz Clearwater'da yaşamaktadır. Sydney Ellen Schultz sosyal bilimler alanında yayın danışmanı ve psikoloji bibliyografyası olarak tasarlanan bir serinin editörüdür.
Schultz çiftinin birlikte hazırladıkları kitaplar arasında Psikoloji ve İş Dünyası: Endüstri ve Organizasyon Psikolojisi'ne Giriş ile Kişilife Kuramları sayılabilir. ________________ YASEMİN ASLAY ___________
Yasemin Aslay 1994 yilinda Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun oldu. Mezuniyetinden bu yana eğitim sektöründe görev aldı. Halen çocuk ve ergen psikolojisi üzerine çalışmalarına devam etmektedir.
kaknüs yayınlan: 90 psikoloji serisi: 3 isbn: 975-6963-85-9
orijinal 8. baskısından çeviri I. basım, 2007 istanbul
kitabın özgün adı: a history of modern psychology, 8th edition copyright©2004 by Wadsworth kitabın adı: modem psikoloji tarihi kitabın yazan: duane p.
schultz&sydney ellen schultz ingilizce aslından çeviren: yasemin aslay redaksiyon: seda darcan çiftçi danışman: doç. dr. halil ekşi
teknik hazırlık: söner yönter kapak düzeni: hatice dursun iç baskı: alemdar ofset kapak baskı: milsan cilt: dilek mücellit
kaknüs yayınlan kız kulesi yayıncılık ve tanıtım hiz. merkez: selman aga mah., selami ali efendi cad., no: 11, Üsküdar, istanbul tel: (0 216) 341 08 65 - 492 59 74/75 faks:
334 61 48 dağıtım: çatalçeşme sk., defne han, no: 27/3, cagaloglu, istanbul tel: (0 212) 520 49 27 faks: 520 49 28 www.kaknus.com.tr e-posta: info@kaknus.com.tr A
MODERN PSİKOLOJİ TARİHİ
DUANE P. SCHULTZ SYDNEY ELLEN SCHULTZ
Türkçesi:
Yasemin ASLAY
C\p n <■ , Akdeniz Üniversitesi Merkez Kütüphanesi
ninnimi ııi"'i'""'» ""i um mı mı
V/* llllllll çP »0042309* -»r-r- n-1 r\1 n-ı nc OA/ni?/ 255.07.02.01.06.00/07/0042309 içindekiler Çevirenin Önsözü ... 19 Önsöz ... 21 Birinci Bölüm Psikoloji Tarihi Çalışmaları ... 25
Modem Psikolojinin Gelişimi ... 25
Geçmişin Günümüzle Olan ilişkisi ... 29
Tarih Verileri: Psikolojinin Geçmişinin Yeniden Yapılandırılması 32 Tarih Yazımı: Tarihi Nasıl Çalışırız? ... 32
Kaybolmuş veya Çarpıtılmış Veriler ... 34
Tercümede Çarpıtılmış Veriler ... 37
Kendine Hizmet Eden Veriler ... 38
Psikolojide Çevresel Güçler ... 40
Ekonomik Fırsatlar ... 40
Savaş ... 41
Öıryargı ve Ayrımcılık ... 42
Kadınlara Karşı Ayrımcılık ... 42
Bilimsel Tarih Görüşleri ... 48
Kişilifeçi Tarih Teorisi ... 48
Doğal Tarih Teorisi ... 49
Modern Psikoloji Tarihinde Düşünce Ekolleri ... 53
Kitabın Planı ... 57
Değerlendirme Sorulan ... 59
Önerilen Okumalar ... 60
İkinci Bölüm Psikoloji Üzerindeki Felsefi Etkiler ... 61
Mekanik Ruh ... 61
Saat Benzeri Bir Evren ... 63
Determinizm ve İndirgemecilik ... 64
Otomatlar ... 65
İnsan Makineler ... 66
Hesap Makinesi ... 68
Modern Bilimin Başlangıcı ... 71
Rene Descartes (1596-1650) ... 72
Descartes'ın Katkıları: Mekanik ve Ruh-Beden Problemi ... 75
Bedenin Doğası ... 76
Ruh-Beden Etkileşimi ... 78
İdealar Öğretisi ... 80
Yeni Psikolojinin Felsefi Temelleri: Pozitivizm, Materyalizm ve Empirisizm ... 81
Auguste Comte (1798-1857) ... .... 81
John Locke (1632-1704) ... .. 83
Kendi Sözleriyle: İnsan Anlayışı Üzerine Bir Makale (1690)'den Empirisizm Üzerine Orjinal Kaynak Metin, John Locke ... 84
George Berkeley (1685-1753) ... 88
David Hume (1711 -1776) ... 92
David Hartley (1705-1757) ... 93
James Mili (1773-1836) ... 95
John Stuart Mili (1806-1873) ... 96
Değerlendirme Sorulan ... 99
Önerilen Okumalar ... ... 100
Üçüncü Bölüm Psikoloji Üzerindeki Fizyolojik Etkiler... 101
Gözlemci İnsanın Önemi ... 101
Fizyolojideki İlk Gelişmeler ... 103
Beyin Fonksiyonları Üzerine Araştırmalar: İçeriden Haritasını Çıkarmak .. 103 Beyin Fonksiyonları Üzerine Araştırmalar: Dışarıdan Haritasını Çıkarmak 105 Sinir Sistemi Üzerine Araştırmalar ... 108
Mekanik Ruh ... 109
Deneysel Psikolojinin Başlangıcı ... 110
Niçin Almanya? ... 110
Hermann von Helmholtz (1821-1894) ... 112
Helmholtz'un Hayatı ... 113
Helmholtz'un Katfeılan: Sinir Akımları, Görme ve işitme .. 114
Yorum ... 116
EmstWeber (1795-1878) ... 116
İki Nokta Eşiği ... 117
Ancak Farkedilebilen Farklar ... 118
Gustav Theodor Fechner (1801-1887) ... 119
Fechner'ın Hayatı ... 119
Ruh ve Beden: Niceliksel Bir ilişki ... 121
Psikofiziğin Metotları ... 124
Kendi Sözleriyle: Psikofiziğin ögeleri(1860)'nden Psikofizik üzerine Orijinal Kaynak Metin, Gustav Fechner 125 Yorum ... ... 127
Resmi Psikolojinin Kuruluşu ... 128
Değerlendirme Sorulan ... ... 129
Önerilen Okumalar ... 130
Dördüncü Bölüm Yeni Psikoloji ... 131
Modem Psikolojinin Kurucu Babası ... 131
Wundt'un Hayatı ... 133
Leipzig Yılları ... 135
Kültürel Psikoloji ... 137
Wundf'un Psikoloji Sistemi ... 139
Bilinç Deneyimleri Araştırması ... 140
İçebakış Metodu ... 141
Bilinç Deneyimlerinin Öğelerini Organize Etme ... 142
Leipzig'deki Araştırma Başlıkları ... 144
Yorum ... - ... 146
Kendi Sözleriyle: Fizyolojik Psikolojinin ilkelerinden Psişik Sonuçlar Yasası Ve Yaratıcı Sentez İlkesi Üzerine Orijinal Kaynak Metin, Wilhelm Wundt ... 147
Psikolojinin Almanya'daki Akıbeti ... 148
Wundt'çu Psikolojiye Yönelik Eleştiriler ... 149
Wundt'un Mirası ... 150
Alman Psikolojisindeki Diğer Gelişmeler ... 152
Hermann Ebbinghaus (1850-1909) ... 153
öğrenme Üzerine Araştırmalar ... 154
Anlamsız Hecelerle Yapılan Araştırmalar ... 155
Ebbinghaus'un Psikolojiye Yaptığı Diğer Katkılar ... 157
George E. Müller (1850-1934) ... 159
Franz Brentano (1838-1917) ... 160
Zihinsel Eylemlerin Araştırılması ... 161
Cari Stumpf (1848-1936) ... 163
Fenomenoloji ... ... 164
Oswald Külpe (1862-1915) ve Würzburg Okulu ... 164
Kûlpe'nin Wundt'tan Farklılığı ... I 55 Sistematik Dentysel İçgözlem ... 166
Imgesiz Düşünce ... 167
Würzburg Laboratuarindaki Araştırma Başlıkları ... 167
Yorum ... 169
Değerlendirme Sorulan ... 171
Beşinci Bölüm
Yapısalcılık ... 173
Giriş ... ... 173
Edward Bradford Titchener (1867-1927) ... 174
Titchener'ın Hayatı ... 174
Titchener'ın Deneycileri: Kadınlar Giremez! ... 178
Titchener'ın Sistemi: Bilinç Deneyimlerinin İçeriği ... 180
İçgözlem ... 181
Titchener'ın Deneysel Yaşlaşımı ... 183
Bilinç Elemanları ... 184
Zihinsel Elemanların Nitelikleri ... ... 186
Kendi Sözleriyle: Psikoloji Ders Kitabı'ndan Yapısalcılık Üzerine Orijinal Kaynak Metin (1909), E. B. Titchener ... 187
Yapısalcılığın Eleştirisi ... 199
Içgözlemin Eleştirisi ... 199
Titchener'ın Sistemine Yönelik Diğer Eleştiriler ... 202
Yapısalcılığın Katkılan ... 203 Değerlendirme Sorulan ... 204 Önerilen Okumalar ... 203 Altıncı Bölüm İşlevselcilik: İlk Etkiler ... 207 Giriş ... 207
işlevselcilik; Genel Bir Bakış ... 208
Evrim Teorisi: Charles Darwin (1809-1882) ... 209
Darvvin'in Hayatı ... 212
Türlerin Kökeni Üzerine ve Darvvin'in Diğer Çalışmaları .. 215
Thomas Henry Huxley ve Evrim Tartışması ... 217
Evrimin Dine Meydan Okuyuşu ... 219
Beyaz Irkın Üstünlüğü Tezi ... 219
Darvvin'in Diğer Çalışmaları ... 220
ispinoz Kuşlarının Gagalan: Evrim Devam Ediyor ... 221
Makinelerin Evrimi ... 222
Kendi Sözleriyle: Charles Darwin'in Özyaşam Öyküsünden (1876),
Orijinal Kaynak Metin Charles Darwin ... 226
Bireysel Farklılıklar: Sir Francis Galton (1822-1911) ... 227
Galton'un Hayatı ... 228
Zihinsel Kalıtım ... 230
Kendi Sözleriyle: Kalıtımsal Deha: Kanunları ve Sonuçlan Üzerine Bir Araştırma dan (1869), Orijinal Kaynak Metin Francis Galton 232 istatistik Metot ... 233
Zihinsel Testler ... 235
Fikirlerin Çağrışımı ... ... 237
Zihinsel İmge ... 238
Koklamak Yoluyla Aritmetik ve Diğer Başlıklar ... 238
Yorum ... 240
Hayvan Psikolojisi Ve Işlevselciligin Gelişimi ... 240
George John Romanes (1848-1894) ... 241
C. Lloyd Morgan (1852-1936) ... 244
Yorum ... 246
Değerlendirme Sorulan ... 247
Önerilen Okumalar ... 248
Yedinci Bölüm İşlevselcilik: Kuruluşu ve Gelişimi ... 249
Herbert Spencer (1820-1903) ve Sentetik Felsefe ... 249
Sosyal Danvinizm ... 250
Sentetik Felsefe ... 253
Makinelerin Devam Eden Evrimi ... 254
Henry Hollerith ve Zımbalı Kartlar ... 254
işlevsel Psikolojinin Ûngörücüsü: William James (1842-1910) 255 James'in Hayatı ... 256
Psikolojiyi Keşfetmek ... 259
Psikolojinin ilkeleri ... 264
Psikolojinin Ana Teması: Bilince Yeni Bir Bakış ... 265
Kendi Sözleriyle: Psikoloji'deıı Bilinçle ilgili Orijinal Kaynak Metin(1892), VVıliam James ... 268
Psikolojinin Metotları ... 270
Pragmatrem ... 271
Heyecan Teorisi ... 271
Alışkanlıklar ... 272
Kadınların İşlevsel Eşitsizliği ... 273
Mary Whiton Calkins (1863-1930) ... 274
Helen Bradford Thompson Wooley (1874-1947) ... 276
Leta Stetter Hollingvvorth (1886-1939) ... 278
İşlevselciligin Kuruluşu...., ... 280
Chicago Okulu ... 281
John Dewey (1859-1952) ... 281
Refleks Arkı ... 282
James Rowland AngeU (1869-1949) ... 284
İşlevsel Psikolojinin Uzmanlık Konusu ... 285
Yorum ... 287
Harvey A. Carr (1873-1954) ... 288
İşlevselcilik: Son Durum ... 288
Kendi Sözleriyle: işlevselcilik Üzerine Orijinal Kaynak Metin. Harvey A. Carr'ın Psikoloji isimli Kitabından ... 290
Columbia Üniversitesinde işlevselcilik ... 297
Robert Sessions Woodworth (1869-1962) ... 298
Woodworth'un Hayatı ... 298
Dinamik Psikoloji ... 299
İşlevselcilige Yönelik Eleştiriler ... 301
İşlevselciligin Katkıları ... 303
Değerlendirme Sorulan ... 304
Önerilen Okumalar ... 305
Sekizinci Bölüm Uygulamalı Psikoloji: işlevselciligin Mirası ... 307
Ganz Amerikanisch ... 307
Uygulamalı Psikolojiyi Etkileyen Ekonomik Koşullar ... 310
Granville Stanley Hail (1844-1924) ... 312
İnsanın Psikolojik Gelişiminin Evrimi ... 318
Yorum ... 320
James McKeen Cattell (1860-1944) ... 321
■ Cattell'ın Hayatı ... 322
Zihinsel Testler ... 327
Yorum ... 329
Psikolojik Test Hareketi ... 330
Binet, Terman ve 1Q Testi ... 330
Dünya Savaş: ve Grup Testleri ... 332
Tıp Ve Mühendislikten Fikirler ... 335
Irk Sorunları ... 336
Kadınlann Test Hareketine Katkılan ... 338
Lightner Witmer (1867-1956) ... 340
Witmer'm Hayatı ... 341
Çocuk Değerlendirme Klinikleri ... 344
Yorum ... >■■ 345 Klinik Psikoloji Hareketi ... 345
Walter Dili Scott (1869-1955) ... 347
Scott'ın Hayatı ... 348
Reklamcılık ... ... 350
Personel Seçimi ... 351
Yorum ... . ... 352
Endüstriyel/Örgütsel Psikoloji Hareketi ... 353
1. ve II. Dünya Savaşlarının Etkisi ... 353
Hawthorne Araştırmaları ve Endüstriyel Faktörler ... 354
Kadınların Endüstriyel/Örgütsel Psikolojiye Katkıları ... 355
Hugo Münsterberg (1863-1916) ... 356 Münsterberg'in Hayatı ... 357 Adli Psikoloji ... 360 Klinik Psikoloji ... ... 361 Endüstri Psikolojisi ... 362 Yorum ... 363
Yorum ... 366 Değerlendirme Sorulan ... 368 Önerilen Okumalar ... 369 Dokuzuncu Bölüm Davranışçılık: İlk Etkiler ... 371 Giriş ... 371
Hayvan Psikolojisinin Davranışçılık Üzerindeki Etkileri ... 374
Jacques Loeb'un Önemi ... 375
Fareler, Karıncalar ve Hayvan Zihni ... 376
Akıllı At: Akıllı Hans ... 380
Edward Lee Thomdike (1874-1949) ... 383
Thorndike'ın Hayatı ... 383
Bağlantıcıhk ... 385
Bulmaca Kutuları ... 387
öğrenme Kuralları ... 388
Yorum ... 389
Ivan Petrovitch Pavlov (1849-1936) ... 390
Pavlov'un Hayatı ... 390
Şartlı Refleksler ... 395
Şartlı Refleks Üzerine Çalışmalar ... 396
Kendi Sözleriyle: Şartlı Refleks'ten Orijinal Kaynak Metin (1927), Ivan Pavlov ... 399
E. B. Twitmyer ile İlgili Bir Not ... 400
Yorum ... 401
Vladimir M. Bekhterev (1857-1927) ... 403
Çağnştm Refleksi ... 404
Yorum ... 405
Hayvan Psikolojisi Ve Hayvan Haklan Hareketi ... 406
İşlevselciligin Davranışçılık Üzerindeki Etkileri ... 406
Değerlendirme Sorulan ... 409
Önerilen Okumalar ... 410
Onuncu Bölüm Davranışçılık: Başlangıç ... 411
John B. Watson (1S78-1958) ... 411
Watson'un Hayati ... 411
Kendi Sözleriyle: John Watson'un Davranışçının Bakışıyla Psikoloji İsimli Kitabından Davranışçılık Üzerine Orijinal Kaynak Metin423 Watson'un Programına Tepkiler ... 431
Davranışçılığın Metotları ... ... 432
Davranışçılığın Çalışma Konusu ... 436
İçgüdüler ... 437
Öğrenme ... 438
Heyecanlar ... 440
Albert, Peter ve Fareler ... 441
Düşünme Süreçleri ... 443
Halkın Watson'a Olan ilgisi ... 444
Psikoloji Patlaması ... 447
Watson ve Hayvan Haklan Hareketi ... 448
Son Bir Hatırlatma ... 449
İlk nmerikalı Davranışçılar ... 450
Edwin B. Holt (1873-1946) ... 450
Kari Lasley (1890-1958) ... 450
AlbertP. Weiss (1879-1931) ... ... 452
Watson Davranışçılığının Eleştirisi ... 453
William McDougall (1871-1938) ... 453
Watson Davranışçılığının Psikolojiye Katkılan ... 456
Değerlendirme Sorulan ... 458
Önerilen Okumalar ... 459
Onbirinci Bölüm Davranışçılık: Kuruluştan Sonrası ... 461
Yeni-Davranışçılık ... 461
İşlemcilin ... 462
Yeni-Davranışçılar ... 464
g.hvard Chace Tolman (1886-1959) ... 465
Amaçlı Davranışçılık ... 466
öğrenme Teorisi ... 469
Yorum ... 470
Edwin Ray Guthrie (1886-1959) ... 472
Tek Deneme Öğrenmesi ... 472
Yorum ... i ... 473
Clark Leonard Hu'.' (1884-1952) ... ... 474
Hull'un Hayatı ... ... 474
Hull'un Sistemi: Algı Dayanağı ... 476
Mekanik Ruh ... 476
Nesnel Metodoloji ve Nicelrndirme ... 477
Dürtüler ... 478
Öğrenme ... 479
Yorum ... ... 481
B. F. Skinner (1904-1990) ... 482
Skinner'ın Hayatı ... 483
Skinner'm Sistemi. Genel Bir Yaklaşım ... 486
Kendi Sözleriyle: Bilim ve insan Davranışı'ndan Orijinal Kaynak Meün (1953), B. F. Skinner ... f89 Edimsel Koşullanma ... 490
Pekiştirme Tarifeleri... 492
Sözel Davranış ...- ... 494
Skinner Davranışçılığının Makineleri: Öğrenme Makineleri ve Hava Karyolası ... 495
Davranışçı Bir Toplum: Walden Tvvo ... 497
Davranışın Değiştirilmesi ... 499
Uygulamalı Hayvan Psikolojisi: IQ Zoo... 500
Skinner Davranışçılığının Eleştirisi ... 500
Skinner Davranışçılığının Katkıları ... 502
Sosyal Öğrenme Teorileri: Bilişsel Karşı Çıkış ... 503
Albert Bandura (1925- ) ... 504
Sosyal Bilişsel Teori ... 505
Kendine Yetme ... 506
Yorum ... 509 Julian Rotter (1916- ) ... 510 Bilişsel Süreçler ... 510 Kontrol Odağı ... 511 Yorum ... 514 Davranışçılığın Kaderi ... 514 Değerlendirme Sorulan ... ...515 Önerilen Okumalar ...516 Onikinci Bölüm Geştalt Psikolojisi ...517
Bir Bütün Kendisini Oluşturan Parçalann Toplamından Farklıdır 517 Geştalt Psikoloji Üzerindeki İlk Etkiler ... 520
Fizik Biliminde Değişen Zeitgeist ... 523
Phi Fenomeni: Wundt'çu Psikolojiye Bir Karşı Çıkış ... 524
Geştalt Psikolojisinin Kuruluşu ... 525
Max Wertheimer (1880-1943) ... ! ... 525
Kurt Koffka (1886-1941) ... 527
Woljgang Kökler (1887-1967) ... 529
Geştalt Başkaldırısının Doğası ... 531
Geştalt Psikolojisi Üzerine Orijinal Kaynak Metin: Max Wertheimer'in Geştalt Psikolojisi isimli Kitabından .... 533
Algısal Organizasyonun Geştalt ilkeleri: ... 539
Öğrenmeye İlişkin Geştalt Araştırmalan: Kavrayış ve Maymunlarda Zeka ... 541
Kendi Sözleriyle: Maymunlarda Zekâdan Geştalt Psikolojisi Üzerine Orijinal Kaynak Metin (1927) Wolgang Köhler ... 544
Yorum ... ... . ... 548
İnsanlarda Üretken Düşünce ... 549 " İzomorfizm ilkesi ... 550
Davranışçılıkla Olan Mücadele ... 553
Nazi Almanya'sında Geştalt Psikolojisi ... 554
Alan Teorisi. Kurt Lewin (1890-1947) ... 555 -
Levvin'in Hayatı ... 556
Yaşam Alanı ... 557
Motivasyon ... 558
Sosyal Psikoloji". ... 560
Yorum ... 561
Geştalt Psikolojisine Yönelik Eleştiriler ... 561
Geştalt Psikolojisinin Katkıları ... 562
Değerlendirme Sorulan ... 563
Önerilen Okumalar ... 564
Onüçüncü Bölüm Psikanaliz: Başlangıç ... 565
Psikanalizin Psikoloji Tarihindeki Yeri .... ... 565
Psikanaliz Üzerindeki İlk Etkiler ... 567
İlk Bilinçaltı Teorileri ... 567
Psikopatolojiyle ilgili Düşünceler ... 570
Daha İnsalcıl Yaklaşımlarla Tedavi ... 571
Hipnozun Kullanımı ... 574
Darvvin'in Etkileri ... 576
Diğer Etki Kaynakları ... 578
Sigmund Freud; (1856-1939) ve Psikanalizin Gelişimi ... 580
Freud'un Hayatı ... 580
Anna O. Vak'ası ... 584
Cinsellik ve Serbest Çağrışım ... 586
Breuer'la Ayrılış ... 588
Çocukluk Dönemi Tacizleri Tartışması ... 589
Kendini Analiz ve Rüyaların Yorumu ... 591
Daha Geniş Kitlelerce Tanınma ve Uyuşmazlıklar ... 594
Freud'un Son Yılları ... 596
Kendi Sözleriyle: Sigmund Freud'un 9 Eylül 1909'da Histeri Hakkında Clark Üniversitesinde Verdiği İlk Derse ilişkin Orijinal Kaynak Metin 598
Bir Tedavi Metodu Olarak Psikanaliz... 602
Yardım Etme İsteğinin Yokluğu ... 605
Freud'un Araştırma Metodu ... 606
Bir Kişilik Sistemi Olarak Psikanaliz ... 607
İçgüdüler ... 607
Kişiliğin Bilinçaltı ve Bilinçli Yanlan ... 608
Anksiyete ... 610
Kişilik Gelişiminin Psikoseksüel Evreleri ... 612
Psikanaliz Üzerine Orijinal Kaynak Metin: Sigmund Freud'un Psikanalizin Taslağı İsimli Kitabından . 613 Freud'un Sisteminde Mekanik ve Determinizm ... 616
Psikoloji ve Psikanaliz Arasındaki İlişkiler ... 618
Psikanalizin Eleştirisi ... 621
Psikanaliz Kavramlarının Bilimsel Güvenilirliği ... 624
Psikanalizin Katkıları ... 627
Değerlendirme Sorulan ... 630
Önerilen Okumalar ... 631
Ondördüncû Bölüm Psikanaliz: Muhalifler ve Psikanalizin Türevleri ... 663
Kuruluştan Sonrası ... 633
Yeni Freudcular ve Ego Psikolojisi ... 634
Anna Freud (1895-1982) ... 635
Anna Freud'un Hayatı ... 635
Psikanalize Katkıları ... 636
Yorum ... ... 637
Nesne İlişkileri Kuramları ... 638
Melanie Klein (1882-1960) ... 638
Heinz Kohut (1913-1981) ... 639
Carljung (1875-1961) ... 640
Jung'un Hayatı ... 640
Jung'un Sistemi: Analitik Psikoloji ... 643
Kollektif Bilinçaltı ... 645
İçedönüklük ve Dışadönüklük ... 648
Psikolojik Tipler ... ... 648
Kelime Çagnşım Tes; ... 649
Yorum ... 649
Psikanalizdeki Sosyal Psikoloji Teorileri: Zeitgeist Tekrar işbaşında 651 Alfred Adler (1870-1937) ... 652
Adler'in Hayatı ... 652
Adler'in Sistemi: Bireysel Psikoloji ... 654
Aşağılık Duygulan ... 656 Yaşam Stili ... 656 Ben'in Yaratıcı Gücü ... ... 657 Doğum Sırası ... 658 Yorum ... 658 Karen Homey (1885-1952) ... 660 Horney'in Hayatı ... ... 660
Freud'la Olan Anlaşmazlıkları ... 662
Temel Anksiyate ... 664
Nörotik İhtiyaçlar ... ... ... 664
ideal Kendilik İmgesi ... 666
Yorum ... 666
Kişilik Teorisinin Evrimi: ... 668
Humanisdik Psikoloji ... 668
Humanisdik Psikoloji: Üçüncü Güç ... 668
Hümanistik Psikoloji Üzerindeki İlk Etkiler ... 669
Hümanistik Psikolojinin Doğası ... 670
Abraham Maslow (1908-1970) ... 670
Moslovv'un Hayatı ... 671
Kendini Gerçekleştirme ... 672
Kendi Sözleriyle: Hümanistik Psikoloji Hakkında Motivasyon ve Kişilik ten Orijinal Kaynak Metin (1970), Abraham Maslow ... 674
Yorum ... 677
Cari Rogers (1902-1987) ... 678
Kendini Gerçekleştirme ... 680
Yorum ... 681
Hümanistik Terapiler ... 681
Hümanistik Psikolojinin Akıbeti ... 682
Pozitif Psikoloji ... 684
Günümüzde Psikanalitik Gelenek ... 687
Değerlendirme Sorulan ... ... 688
Önerilen Okumalar ... 689
Onbeşinci Bölüm Psikolojide Çağdaş Düşünceler ... 691
Düşünce Ekollerinin Bakış Açısı ... 691
Psikolojide Bilişsel Hareket ... 694
Bilişsel Psikoloji Üzerindeki tik Etkiler... 695
Fizik Biliminde Değişen Zeitgeist ... 697
Bilişsel Psikolojinin Kuruluşu ... 698
George Miller (1920- ) ... 698
Bilişsel Araştırmalar Merkezi ... 700
Ulrich Neisser (1928- ) ... . ... 701
Bilgisayar Metafonı ... 703
Modem Bilgisayarlann Gelişimi ... 705
Yapay Zekâ ... 706
Bilişsel Psikolojinin Yapısı ... 708
Bilişsel Nörobilim ... 709 tçgözlemin Rolü ... 710 Bilinçdışı Bilişi ... 712 Hayvanlarda Bilişi ... 713 Yorum ... 715 Evrimsel Psikoloji ... 718
Evrimsel Psikolojideki İlk Etkiler ... 719
Sosyobiyolojinin Etkisi ... 721
Evrimsel Psikolojinin Şu Andaki Durumu ... 722
Yorum ... 723
Önerilen Okumalar ... 725 Sözlük ... 727 Kaynakça ve İndeks ... 733 PSİKOLOJİ EKOLLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ PSİKANALİZ Adler Homey DAVRANIŞÇILIK HÜMANİSTİK PSİKOLOJİ Pavlov Watson Thorndike Scopcs'uıı Ektini Evrimi Denemeleri VVright Kardeşlerin Uçakla Uçuşu POZİTİF PSİKOLOJİ Maslow Rogers SEL PSİKOLOJİ Fmıd'un Rüyaların Yunma Miller Neisser EVRİMSEL PSİKOLOJİ Darwinirt Türlerin Kökeni • Bk Elektronik
tık Sesli Hafekcdi »Bilgisayar Resimler Ajnerikan
Psikoloji Topluluğu Kuruldu
KOLOJİSI
Telefon icat edildi GESTA1
Wertheimer Ava İniş
İŞLEVSELCİLİK Feclmet'ın
Skinner'irı Bilim ve İnsan Davranıp Catttll Witmer Scott
ya Ticâret Mdkeri Yerle bir oltiu Ebbinghaus
Vreudun
Clark Üniversitesine Ziyareti Jatnefiln Psikolojini» İlkeleri Titanik Battı
Amerikan Psikoloji BirliSİ (APA) Kuruldu
İnsan Hakları Hereketi
Dünya Büyük avaş, Bunalım
I. Dünya Savaşı Amerikan İç Savaşı
Çevirenin Önsözü
Şüphesiz bir bilim dalının tarihini öğrenmek, o bilim dalı üzerine çalışmanın başlangıç noktası değilse de, ana yollarından biridir. Hele amacımız bir bilim
hakkında öncelikle genel malumat edinmek ise, o zaman tarihsel bir yaklaşım bizim için biçilmiş kaftandır. Bu açıdan psikoloji tarihinin yeri çok daha özeldir. Alanla ilgili yüzlerce yıl önce sorulmuş soruların günümüz meseleleriyle ilişkili olması, psikolojinin meselelerinde ve metotlarında bir devamlılık olduğunu, psikolojinin kendi tarihiyle çok açık ve canlı bir bağa sahip olduğunu gösterir.
Schultz'lar Modern Psikoloji Tarihi'nde Batı biliminin insanı anlama çabasını ana ekoller halinde ve içinde yeşerdikleri zihinsel, sosyal, politik ve ekonomik atmosfer ile birlikte ele alıyor. Bunu yaparken, doğrudan psikolojiyle ilgili olmasa bile, onun
gelişimini etkileyen felsefe sistemlerini ve fizyolojiyle ilgili ilerlemeleri incelemeyi de ihmal etmiyor.
Kitap aslen üniversite ders kitabı olarak hazırlanmış olmasına rağmen, akademik ayrıntılara fazla girmemesi hasebiyle genel okuyucuya da hitap ediyor. Modem psikolojinin oluşumunda bilim adamlarının kendi özel hayatlarının ve felsefi akımların etkisine vurgu yapan kitap bu yönüyle ilginç ve tir o kadar da okunması rahat bir muhteva sunuyor. Psikolojinin köşe taşlan sayılabilecek bilim adamlarından alıntılanan orijinal metinler, okuyucuya birincil kaynaklara inmenin ve böylece metinleri yorumsuz okumanın zevkini veriyor.
Psikoloji tarihinde yankı bulmuş bazı keşiflerin aslında bir "yeniden keşif' olduğunu, benzer teorileri ortaya atan kişilerden birinin dikkatleri çekmezken
ötekisinin ünlü olduğunu görmek, yıllarca önce yapılmış ve yayınlanmamış araştırma sonuçlartnın kabul edilegelen görüşlerin doğrultusunu nasıl etkilediğini görmek, kişisel tecrübelerin psikologların düşüncelerinin belkemiğini oluşturduğunu izlemek kitabı genel okuyucu açısından dahi ilgi çekiyor kılıyor.
Charles Darwin ismini bilmeyenimiz yoktur. Alfred Wallace için ise aynı şeyi söylemek mümkün değil. Acaba Darwin olmasa bile meşhur "Evrim Teorisi" o günkü şartlarda ortaya çıkabilir miydi? 1858 yılında, yani Dar- win henüz çalışmalarını yayınlamak düşüncesinde değilken genç Walla- ce'dan aldığı mektup sorumuza ışık tutabilecek niteliktedir.
Wallace Darwin'den üç gün içerisinde hazırladığı çalışmasını tetkik ve tashih etmesini ve aynca yayınlamasına yardımcı olmasını istemişti. İşin ilginç tarafı Wallace'm bu üç günlük çalışmasının sonuçlarının Darvvin'in 20 yılı aşkın gayretleri sonucunda elde ettikleri ile büyük benzerlikler içermesiydi. Meşhur olan kişi Wallace olmadığına göre, Darvvin'in bu mektup karşısındaki tutumunu tahmin edebilirsiniz! Wallace'ın hatasının, çalışmasının geleceğini bir başkasına emanet etmesi olduğunu düşünebilirsiniz. Peki Whytt ve Twitmyer için ne dersiniz? Ivan Pavlov, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, Rusya'da, tüm psikoloji tarihinin en önemlileri arasında görülen "şartlı refleks" keşfini açıkladığında büyük ilgi görmüşken, aynı zamanlarda Amerika Psikoloji Demeği toplantısında şardı reflekse ilişkin bir bildiri sunan Twitmyer'm sözleri hiç kimsenin ilgisini çekmemişti. Dahası, Pavlov'dan yaklaşık 150 yıl önce şartlı tepkiden bahseden İskoç bilimadamı Whytt de kimsenin ilgisini çekmeyi başaramamışa
Schultz'lar yukarıda anlatıları Zeitgeist ile açıklıyor: Her gelişme "zamanını beklemek" zorundadır. Uygun Zeitgeist oluşmuş olduğundan, Darwin olmasa bile
Evrim Teorisi bir şekilde bilim tarihindeki yerini alacaktı. 1763 Iskoçyasında ve 1904 Amerikasında Zeitgeist uygun olmadığı için Whytt ve Twitmyer kaale alınmazken, 1904 Rusyasındaki uygun ortam Pavlov'u ön plana çıkarmıştı.
Psikolojinin gelişimini tarihsel bir süreç içerisinde incelemek, psikolojinin dünden bugüne nasıl şekillendiğini, hangi koşullardan nasıl etkilendiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Böylece okuyucu günümüz psikoloji anlayışının nasıl oluştuğunu bir bütün olarak kavrama fırsaünı yakalamış oluyor.
Yasemin Aslay Önsöz
Bu kitabın ilgi odağı modem psikolojinin tarihidir. 19. yüzyılın sonlarına doğru başlayan bu dönemde psikoloji, bağımsız bir bilim dalı haline gelmiştir. Önceki felsefi düşüncelere aldırış etmiyor değiliz ancak, üzerinde odaklandığımız asıl nokta
psikolojinin yeni ve ayn bir çalışma alanı olarak kurulmasıyla ilgili olan dönemdir. Burada sunulan modern psikolojinin tarihidir, tüm psikoloji veya alanın kurulmasından önce tüm felsefi çalışmalar değil.
Kitapta psikoloji tarihini büyük düşünceler ve düşünce ekolleri açısından ele alacağız. Alanın formal olarak başladığı 1879 yılından bu yana, alana ilişkin yeni düşünceler, taraftarların kendi düşüncelerine bağlılıklarını etki altına aldıkça ve bir süre için alana hakim oldukça, psikolojinin çeşitli şekillerde tanımları yapılmıştır. Bizim ilgilendiğimiz nokta, psikolojinin çalışma konusunu, metotlarını ve amaçlarını tanımlayan düşüncelerin ortaya çıkış düzenidir.
Bu düşünce ekollerinden her biri kendi tarihsel bağlamında gelişen bir hareket olarak ele alınmıştır, bağımsız veya apayrı bir varlık olarak değil. Her bir düşünce sisteminin yükselişi ve çöküşü, sistemin ortaya çıktığı bölgenin ve dönemin genel sosyal ve entelektüel iklimi açısından ele alınmıştır. Bu yaklaşım öğrencilerin psikoloji dışında oluşan değişiklikleri daha iyi anlaması açısından önemlidir.
Bu kitap psikolojinin evrimini işaret eden düşünce ekolleri açısından düzenlenmiş olmasına rağmen, biz alana ilişkin tanımları, fikirleri ve yaklaşımları bireysel
düşünürlerin, araştırmacıların ve sistem çilerin çalışmaları olarak ele alacağız. İnsanlar makaleler yazmış, araştırmalar düzenlemiş, bildiriler hazırlamış ve bunları her bir psikolog nesline öğretmiştir. Psikologlar böyle yaparak psikolojinin düşünce ekollerini geliştirmiş ve teşvik etmiştir. Bu kitapta alanı şekillendiren önemli insanların hayatlarını inceleyeceğiz. Bunu yaparken ortaya koydukları düşüncelerin sadece
yaşadıkları dönemin Zeitgeist'ından değil, kendi özel yaşantılarının oluşturduğu çerçeveden de etkilendiğine dikkat çekeceğiz.
Kitap boyunca her bir düşünce ekolünü, sürdürdüğü ve daha sonra takip ettiği bilimsel düşünceler ve keşifler açısından ele aldık. Her bir ekolün, var olan düşünce düzeninden nasıl evrim geçirerek türediğinden veya ona karşı çıktığından ve her birine daha sonra bir başka bakış açısı tarafından nasıl karşı çıkıldığını, meydan okunduğunu ve sonunda yerine geçildiğini anlattık. Zaman içinde bu düşünce ekollerinin gerçek değeri anlaşıldıkça modern psikoloji içerisindeki gelişimin sürekliliğini ve bir şablonunu çizmemiz mümkün olabilir.
Bu kitabın ilkinin yazılmasından yaklaşık 35 yıl sonra, sekizinci baskısı
hazırlanırken eklenecek, iptal edilecek ve yeniden gözden geçirilip ele alınacak bu kadar çok noktanın olması, psikoloji tarihinin dinamik doğasına açık bir kanıttır. Psikoloji tarihi tamamlanmış veya sabitlenmiş değildir, aksine devam edegelen bir gelişim içerisindedir. Bugün halen psikoloji tarihi içerisindeki önemli insanlar, konular, metotlar ve teoriler hakkında üretilen ve tercüme edilen çok geniş çaplı bilimsel çalışmalar vardır.
8. baskıya yapılan en önemli katkı İnternette Tarih bölümünün eklenmesi
olmuştur. Bu bölüm, öğrencileri ele alınan pek çok hareket, teori ve insan hakkında bilgi veren Web sitelerine yönlendirmektedir. Yüzlerce.site araştırdık ve en bilgi verici, güvenilir ve güncel olanları seçtik.
Bu baskıda yer alan ikinci büyük değişiklik, psikoloji tarihindeki önemli kişilerin orijinal eserlerinin sergilendiği Kendi Sözleriyle başlıklı bölümlere yer verilmesi olmuştur. Önceki baskılarda, Titchener, Carr, "VVatson, Köhler ve Freud'dan; kendi formal düşünce ekollerini anlatan beş uzun orijinal kaynağa yer verilmişti. Yeni baskı, modern psikolojinin tüm gelişimsel devresini örneklendiren, bir düzineden daha fazla katılımcının daha kısa makalerini içermektedir.
Û N S Û Z
23
Bu çalışmalar bu bilim adamlarının düşüncelerinin kolay ulaşılabilir, kolay
anlaşılabilir ve psikoloji tarihindeki çeşitli yaklaşımların temsilcisi olmaları açısından çok dikkatli seçilmiştir. Makaleler her bir kuramcının psikolojinin metotları, problemleri ve amaçlan açısından kendi özgün bakış açılarını yansıtmaktadır. Ayrıca, yazılar
erken dönem psikoloji öğrencileri tarafından çalışılmış materyalleri de örneklerle açıklamaktadır.
Yeni baskıda iki güncel akım olan pozitif psikoloji ve evrimsel psikolojiden bahsedilmektedir. Bu iki fikir, çağdaş psikolojinin erken dönem gelişmelerle nasıl şekillendiğini göstermekte ve öğrencilerin geçmiş ile bugün arasındaki bağlantıyı doğrudan görmelerini sağlamaktadır. Ayrıca bizim bu hareketleri ele almamız öğrencilere psikolojinin nasıl halen evrim geçirmeye devam ettiğini, daha yeni formların entelektüel ve sosyal çevrelere uyum sağladığını göstermektedir.
Sekizinci baskının bir başka önemli özelliği çağdaş akımlar bölümünde (Bölüm 15) hümanistik psikolojiye ayrılan yerin Freud sonrası gelişmelere (Bölüm 14) doğru hareket etmesidir. Bu değişiklik hümanistik psikolojiyi daha zamansal bir bağlamda değerlendirmemizi sağlamıştır. Ayrıca 1909'da Freud'un Birleşik Devletlere yaptığı ziyaretten önce psikoterapiyi popüler hale getiren Emmanuel Hareketi de,
psikanalizin bir başka öncüsü olarak kaydedilmiştir.
Sekizinci baskıda aşağıdaki başlıklara daha geniş yer ayrılmıştır: Bilimde ve psikolojide kadınların rolleri üzerindeki sınırlamalar, Tarihin kaybedilmiş veya gizlenmiş verileri,
17.yüzyıl hayatında makinelerin önemi ve makinelere insan işleyişinin bir metaforu olarak süregelen itibarı,
Psikolojide doktora (Ph.D.) derecesini kazanan ilk Afro-Amerikalı olan Francis Sumner,
Bir "düşünen" makine geliştirmeye yönelik ilk adım olarak Henry Bab- bage'nin hesap makinesi,
İstatistik tekniklerin ilk gelişimi. Uygulamalı hayvan psikolojisi, Kendine yeterlik, Melaine Klein ve Hein Kohut'un nesne ilişkileri teorisi. Bilgisayarların ilk dönem gelişim süreci ile top ateşlerinin isabeti arasındaki şaşırtıcı ilişki,
Yapay zekâ ile satranç oynayan bilgisayarlar arasındaki bağlantı.
Bu yeni baskı için yeni fotoğraflar, tablolar ve resimler seçildi- Bölümler taslaklar, tartışma soruları ve açıklayıcı okuma listeleri içermektedir. Önemli kelimeler metin içerinde kalın harflerle yazılmış ve kitabın sonundaki sözlükte tanımlanmıştır. Lisa Gray-Shellberg (California Devlet Üniversitesi, Dominguez Hills) tarafından gözden geçirilmiş Eğitmenin Elkitabı, Test Bankası (basılmış) ve Bilgisayarlı Test Bankası mevcuttur. Kitabın her yeni nüshası ile birlikte öğrenciler, kendilerine en çok itibar
gören akademik dergilerin ve popüler kaynakların binlercesin- den tam metin,
güvenilir makaleler içeren, kullanımı kolay online veri- tabanına erişim hakkı sağlayan InfoTrac College Edition'una dört aylık ücretsiz üyelik kazanacaklardır. Yeni InfoTrac College Edition'da araştırma terimleri her bölümün sonunda yer almaktadır. Bu baskıda yeni olan bir nokta da, Ders Notları Ana hatlarının Powerpoint formatı şek-linde kitaba özel web sayfasında bulunabilir oluşudur.
Değerli önerilerini sunarak bizimle iletişim kuran çok sayıda öğretim görevlisine ve öğrencilere müteşekkiriz. Kitabın hazırlanması sürecinde Texas A& M Üniversitesi seçkin tarihçilerden Ludy T. Benjanmin'in titiz bakış açısına başvurulmuştur. Bu baskının yeniden gözden geçirilmesi aşamasında içgörüleri ve yorumlarıyla emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz: New Orlean Loyola Üniversitesinden Gerald S. Clack'a , Cleveland State Üniversitesinden Stephehn R. Coleman'a, Co- lumbia, Missouri, Stephens Yüksekokulundan Catherine W. Hickman'a, Güneybatı Missoui State Üniversitesinden Elissa M. Lewis'e ve Charlot- te'daki Kuzey Carolina Üniversitesinden W. Scott Terry'e..
Yeni baskıya yönelik düşüncelerimizi analiz ve tasfiye etmemize ustalıkla yardım eden geliştirme editörümüz Karee Galloway bizim sürekli destekleyicimiz oldu. Proje editörümüz Angela Williams üretim takımı ile bağlantımızı kurdu ve çalışma sürecimiz boyunca istikrar ve denge unsurunun sürmesini sağladı. Profesyonelliği ve detaylara yönelik dikkati kitabın her sayfasında kendisini göstermiştir.
D. P. S.&S. E. S. Birinci Bölüm
Psikoloji Tarihi Çalışmaları Modern Psikolojinin Gelişimi
Psikoloji günümüzde var olan tüm bilimsel disiplinlerin en eskilerinden biridir. Konuya olan ilgi, zihinsel sorgulamaların en erken dönemlerine dek uzanabilir. Bizler eskiden beri kendi davranışlarımızdan ve insan doğasına ait kurgulardan etkilenmiş, bunlarla ilgili pek çok felsefi ve teolojik görüşler ortaya koymuşuzdur. M.Ö.4. ve 5.yüzyıllara dek uzanan dönemlerde Platon, Aristo ve diğer Yunan düşünürleri, günümüz psikologlarının ilgilendiği pek çok sorunla uğraşmıştır. Bellek, öğrenme, motivasyon, algı, rüyalar ve irrasyonel davranışlar gibi insan doğası hakkında bugün sorulan sorular, yüzyıllar önce sorulan sorularla aynı türdendir. Bu durum psikoloji
alanında geçmiş ile şimdi arasında kopmaz bir sürekliliğin varolduğunun göstergesidir.
"Psikoloji, kökenlerini antik zamanlardan aldığına göre, çalışmalarımıza bu dönemlerden başlamamız gerekir" düşüncesine kapılabiliriz. Ancak psikolojinin en eski disiplinlerden birisi olduğu kadar, en yenilerden de birisi olduğu unutulmamalıdır. Bu paradoks 19. yüzyıl psikologlarından Hermann Ebbinghaus tarafından kısaca "psikoloji uzun bir geçmişe fakat kısa bir tarihe sahiptir" şeklinde ifade edilmiştir. Gerçekte psikolojinin zihinsel temelleri çok eskilere dayanmakla birlikte, onun modern şekli ve geleneği 100 yaşın sadece biraz üstündedir. Modern psikolojinin 100. yaşı 1979 yılında kutlanmıştır.
Modem psikolojiyi önceki çalışmalardan ayıran temel fark, insan doğasına ilişkin sorduğu somlardan ziyade bu somlara cevap ararken kullandığı metotlardadır. Eski felsefeyi modem psikolojiden ayıran ve psikolojinin ayrı bir disiplin olarak ortaya çıkışını belirleyen, kabul edilen yaklaşımlar ve kullanılan tekniklerdir.
19. yüzyılın son çeyreğine kadar filozoflar insan doğasını bir takım kurgulara, sezgilere ve kendi sınırlı kişisel tecrübelerine dayalı genellemeler yoluyla incelemiştir. Daha sonra biyoloji ve fizik alanlarında başarıları önceden ispatlanmış bilimsel araç ve yöntemlerin insan doğasına ilişkin meselelere uygulanmasıyla bir dönüşüm
meydana geldi. Araştırmacıların insan zihnini araştırırken kontrollü gözlem ve deneyi güvenilir yol olarak benimsemeleriyledir ki psikoloji, felsefi köklerinden ayrılarak ayrı bir bilim kimliğini oluşturmaya başlamıştır.
Yeni psikoloji, çalışma konularına yönelik daha kesin ve nesnel yollar geliştirme ihtiyacındaydı. Bu yüzden psikolojinin, felsefeden ayrıldıktan sonraki tarihinin büyük bölümünü, hem araştırma sorularına hem de onların cevaplarına giderek artan bir kesinlik ve nesnellik sağlayacak aletlerin, tekniklerin ve metotların geliştirilmesi oluşturur.
Bugün psikolojiyi tanımlayan ve onu kısımlandıran karmaşık meseleleri anlamış isek, psikolojinin kendine özgü araştırma metotları ve teorik çatısıyla bağımsız bir disiplin haline geldiği 19 yüzyılın, alanın başlangıç tarihi olduğunu da görmüşüz demektir. Önceki düşünürlerin de insan doğası hakkındaki problemler üzerine fikirler ürettiğini elbette inkar edemeyiz. Fakat bu düşünürlerin psikolojinin ayn ve temelde deneysel bir bilim olarak gelişmesi üzerindeki etkileri oldukça sınırlıdır. Günümüz psikoloji tarihçilerinden biri şunu belirtmiştir: "Mevcut modem psikoloji literatürünü
oluşturan konuları incelersek 19. yüzyılda öne sürülmüş olup da bugün geliştirilmeye çalışılanlar arasında yer alamayan tek bir konuya dahi rastlayanlayız" (Robinson, 1981, s. 390-391).
Psikologlar takriben sadece son 100 yıl içerisinde psikolojinin ana temasım tanımlamışlar, temel esaslannı oluşturmuşlar ve felsefeden bağımsız bir bilim dalı olduğunu teyit etmişlerdir. İlk filozoflar bugün de genelin ilgisini çeken problemlerle ilgilenmişlerdi. Fakat onların bu problemlere yaklaşımlan günümüz psikologlanmn yaklaşımlanndan oldukça farklıydı. Bu düşünürler bugün anlaşılan şekliyle "psikolog" değillerdi. Biz onlann düşüncelerini sadece modem psikolojinin kurulmasıyla
doğrudan ilgili olmalan sebebiyle incelemeye alacağız.
BİRİNCİ BÛLÜM
27
Psikoloji, Avrupa düşüncesinin pozitivizm (olguculuk), empirisizm (deneycilik) ve materyalizm (maddecilik) akımlarıyla yoğrulduğu bir dönemde deneysel bir bilim haline gelmiştir. Bilimsel metotların zihinsel fenomenlere uygulanabileceği fikri, hem felsefi düşünceden hem de 17. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan fizyoloji
araştırmalarından miras kalmıştı. Bu iki yüzyıl henüz oluşmaya başlayan psikolojinin yakın geçmişini meydana getiren ilginç bir dönemdir. 19. yüzyıl filozofları zihnin işleyişine yönelik deneysel girişimlerin önünü açmaya çalışırken, başka bir grup düşünür aynı problemlerin bir bölümüne değişik bir açıdan yaklaşıyorlardı. 19. yüzyıl filozofları zihinsel süreçlerin altında yatan bedensel mekanizmayı anlamaya yönelik ciddi adımlar atmışlardı. Fizyologların çalışma metotları ise filozoflardan farklıydı. Fakat birbirinden farklı bu disiplinlerin nihai birliği (en azından oluşum yıllarında), ikisinin birbiriyle çelişen geleneklerinin ve inanışlarının korunması çabasının yer aldığı bir çalışma alanını oluşturdu. Neyse ki yeni psikoloji hızla müstakil bir kimlik ve nitelik oluşturma sürecinde başanlı oldu.
Psikoloji olarak bilinen ayrı bir çalışma alanının ilk işareti, psikoloji problemlerinin çözümü girişimlerine bilimsel metotların adapte edilmesiyle, 19. yüzyılın son
çeyreğinde geldi. Bu dönem içerisinde psikolojinin gelişmeye başladığının birkaç açık işareti vardı: Aralık 1875'te Almanya'nın Leipzig şehrinde Wilhelm Wundt dünyanın ilk psikoloji labo- ratuvannı kurdu. Laboratuvann açılış tarihinin 1879 mu yoksa 1875 mi
olduğu konusunda uzun bir süre ihtilaf yaşandı. Ancak yakın zamanlarda Leipzig'deki W.Wundt Arşivi'nde ve Dresden Devlet Arşivi'nde yapılan bir araştırma 1879'un doğru tarih olduğunu göstermiştir (Bring- mann, Brigmann ve Ungerer, 1980).
Wundt ayrıca 1881 yılında deneysel raporlar içeren ilk psikoloji dergisi olan
Felsefe Çalışmaları'm1 kurdu. 1888 yılında Pennsylvania Üniversitesi James Mckeen
Cattell'ı, dünyada ilk kez ilan edilen şekliyle, psikoloji profesörü olarak atadı. Bu tarihten önce psikologlar görevlerini felsefe bölümünden alıyorlardı. Cattell'ın bu şekilde görevlendirilmesiy- le psikoloji, bağımsız bir bilim olduğuna dair ilk akademik onayı almış oldu. 1887'de G. Stanley Hail Amerika'da basılmış ilk psikoloji dergisi olan Amerikan Psikoloji Dergisi'ni2 kurdu. 1 Philosophische Studien.
American Journal of Psychology
1880 ile 1895 yılları arasında Amerikan psikolojisinde belirgin ve kapsamlı
değişmeler yaşandı. Bu sûre zarfında 26 psikoloji laboratuvarı ve üç psikoloji dergisi kuruldu. 1892'de ilk bilimsel psikoloji organizasyonu olan Amerikan Psikoloji Derneği3
(APA) kuruldu.
Bir İngiliz psikolog olan William McDougall 1908'de psikolojiyi, alan literatüründe ilk kez kullanılan bir ifadeyle bir "davranış bilimi" olarak tanımladı. Böylece Amerikan psikolojisi bilimsel metotlar kullanabileceği la- boratuvarlar geliştirmekle, kendi
bilimsel birliğini oluşturmuş ve kendisine ait bilimsel bir tanımla psikolojiyi bir davranış bilimi yaparak 20. yüzyılın ilk dönemlerinde felsefeden bağımsızlığını kazanmıştır.
Psikoloji yeni bir disiplin olarak ilan edilmesinin hemen ardından özellikle ABD'de hızla gelişti. ABD psikoloji dünyasındaki üstünlüğünü bugün dahi sürdürmektedir. Günümüzde dünya psikologlannın yansından fazlası ABD'de çalışmaktadır. Diğer ülkelerdeki psikologların önemli bir bölümü de eğitimlerinin en azından bir dönemini ABD kuruluşlarından birisinde geçirmiştir. ABD ayrıca dünya psikoloji literatüründeki en büyük paya sahiptir.
Şimdi psikolojinin popülerliğinin ve canlılığının birkaç nesnel göstergesini ele alalım: Amerikan Psikoloji Derneği 1892'de 26 kurucu üye ile faaliyete geçmiş ve 1930 yılına dek 1100 psikologu bünyesine katarak büyümüştü. 1986 yılında üye sayası 61.000'in üstüne çıkmıştı.
Psikolog sayısındaki bu patlama, araştırma raporları, teorik ve eleştirel makaleler, kitaplar, filmler, kasetler ve diğer yayım türlerindeki artışla paraleldi. Bu durum
psikologların kendi ihtisas alanlarının ötesindeki gelişmeler hakkında tümüyle bilgi sahibi olmalarını giderek zorlaştırmıştı.
Bir de psikoloji ve ilgili alanlarda- dünya literatürünün özetlendiği, bir referans dergisi olan Psikoloji Makale Özetleri4 dergisinde yer alan makale sayısını düşünelim.
1961 yılında 7000'den fazla makale özeti yayımlanmıştı. 25 sene sonra bu sayı yaklaşık 32.000'e ulaştı. Bugün psikoloji alanındaki yayınlardan günü gününe haberdar olmak için günde yaklaşık 100 yayını okumak gerekmektedir.
Psikoloji sadece pratisyenleri, araştırmacıları, bilim adamları ve basılı literatürü açısından değil, günlük yaşantımız üzerindeki etkileriyle de gelişmektedir. Yaşımız, statümüz, ilgilerimiz ne olursa olsun, hayatımız; eğitim, endüstri, zihinsel ve fiziksel sağlık, ceza mahkemeleri ve tüketi-
3 American Psychological Association 4 Psychological Abstracts
BİRİNCİ BÛLÜM
29
ci ürünleri dizaynı alanlannda çalışan psikologların çalışmalarından bir şekilde etkilenmektedir.
\
Geçmişin Günümüzle Olan İlişkisi
Psikoloji tarihi derslerinin üniversitede okutulması teklifi 1911'lere dek uzanır. Bugün ise psikoloji bölümlerinin çoğu bu dersi sunmaktadır. 384 psikoloji bölümünün incelenmesi göstermiştir ki, lisans programlarının yüzde 64'ü mezuniyet koşullarından biri olarak psikoloji tarihi dersini şart koşmuştur (Fuchs&rViney, 2002).
Bu bakış açısıyla psikoloji tüm bilimler içerisinde biriciktir. Pek çok bilim bölümü böyle bir koşul öne sürmemekte veya alanlannın tarihine ilişkin bir ders
sunmamaktadır. Psikologlann kendi alanlannın tarihine olan ilgisi psikoloji tarihinin bir çalışma alanı olarak benimsenmesini sağlamıştır.
1965 yılında çok disiplinli Davranış Bilimleri Tarihi Dergisi (Journal ofthe History o/the Behavioral Sciences) bir psikologun editörlüğünde yayınlanmaya başladı. Aynı yıl Ohio'da, Akron Üniversitesinde araştırma- cılann ihtiyaçlannı karşılamak üzere kaynak materyalleri toplayıp muhafaza etmek amacıyla Amerikan Psikoloji Tarihi arşivleri kuruldu. Arşivde psikoloji tarihine ilişkin dünyanın en geniş koleksiyonu yer
almaktadır: 25.000'den fazla kitap, 3000 fotoğraf, yüzlerce film, binlerce mektup, el yazmaları ve diğer dokümanlar.
Amerikan Psikoloji Birliği (APA) 1985 yılında APA'nın eski başkanlan ve eski idari yönetici kadrosu ile profesyonel ve bilimsel psikolojinin gelişimi anılarının korunması amacıyla ses kaydı yoluyla sözlü tarih röportajlan projesini hayata geçirdi. 1998 yılında, APA'nın Psikoloji Tarihi Bölümlerinin (Division of the History of Psychology) (Bölüm 26, 1966 yılında kuruldu.) sponsorluğunda üç ayda bir çıkan Psikoloji Tarihi (History Of Psycho- logy) dergisi yayına başladı. Derginin amacı tarih ve psikoloji arasındaki ilişkiyi göstermek kadar psikoloji tarihi eğitimindeki meseleleri de ele almaktı.
1969 yılında Uluslararası Davranış ve Sosyal Bilimler Tarihi Topluluğu (Cheiron Society) kuruldu. York Üniversitesi, New Hampshire Üniversitesi, Florida Üniversitesi, Oklahoma Üniversitesi, Pennsylvania Üniversitesi, Te- xas A&M Üniversitesi gibi birkaç
üniversitede psikoloji tarihine ilişkin lisans eğitimi yapılması önerildi. Yayınlardaki artış, toplantılar ve arşivler psikologlann psikoloji tarihi çalışmalanna verdikleri önemi yansıtmaktadır.
Aslında bu bölüme "Psikoloji tarihini niçin araştırıyoruz?" şeklinde bir başlık vermek de mümkündür. Böyle bir başlık, her yeni alanın başlangıcına uygun bir araştırma konusudur. Psikoloji alanındaki bilgi ve yetkinlik, alanın tarihini incelemekle nasıl artacaktır? Günümüz psikoloji metotları, ilk psikoloji laboratuvarlannda
kullanılan metotlarla biraz, bilimsel dönem öncesi felsefi yaklaşımlarla ise çok daha az benzerlik gösterir. Psikoloji 25 yıl öncesini geçersiz kılacak kadar dinamik bir gelişme göstermiştir. O halde, alanın tarihsel bilgisi çağdaş psikolojinin daha iyi anlaşılmasını nasıl sağlayacaktır? Psikoloji alanında araştırılan çok sayıdaki materyal göz önünde alındığında, 50 veya 100 sene önce neler olduğunu öğrenmek için çaba sarf etmek gerçekten yararlı mıdır?
Bizler elbette bu soruların cevabının "Evet" olduğuna inanıyoruz. Psikoloji tarihini inceleme sebeplerinden birisi alanın gelişimi ve etkisiyle, parçalanmış ve bir diğeri ise günümüz psikolojisinin birbiriyle tartışma içerisinde olan parçalanmış ve ihtilaflı
karakteriyle ilişkilidir. Bugün tüm psikologların üzerinde anlaşmaya vardığı bir psikoloji tanımı, yaklaşımı ve şeklinden söz edemezken, bilimsel ve mesleki
ihtisaslaşma ile çalışma konusu alanlarındaki muazzam farklılıklardan söz edebiliriz. Örneğin psikologlar tüm dikkaderini bilinç veya bilinç dışı güçler, dışandan
gözlenebilen davranışlar veya fizyolojik ve biyokimyasal süreçler üzerinde
yogunlaştıra- bilirler. Çağdaş psikolojinin pek çok alanı vardır ve bu alanlar insan doğasıyla ilgili olmanın ve bir şekilde bilimsel olmanın gayretiyle çeşitli yaklaşımlar oluşturmak dışında çok az ortak noktayı paylaşırlar.
Birbirinden farklı bu alanları ve yaklaşımları birbirine bağlayan çerçeve alanının zaman içerisinde tarihsel gelişimi ve psikolojinin bir disiplin olarak ortaya çıkışıdır. Sadece kökenlerinin tetkik edilmesiyle, modern psikolojinin farkı daha kolay anlaşılır hale gelecek, yeni psikolojinin tarihi onun şu andaki durumunu açıklayacaktır.
Şimdinin şekillenmesinde geçmişin etkisi, aslında pek çok psikologun
çalışmalarında kullandıkları bir tekniği ve düşünceyi yansıtır. Klinik psikologların çoğu hastalarının mevcut durumları ile geçmiş yaşantılarını irdeleyerek, hastanın belli bir şekilde davranmasına veya düşünmesine neden olabilecek geçmişe ait etkileri anlamaya çalışırlar. Klinik psikologlar hastalarının vak a öykülerini alırken onlann geçirdikleri evreleri yeniden oluştururlar ve süreç içerisinde şimdiki davranışı
açıklayabilirler. Davranışçı psikologlar da geçmişin şimdiyi şekillendirmedeki etkisini kabul ederler. Genel
olarak insan davranışının önceki koşullanma ve pekiştirme deneyimleri sonucu oluştuğuna inanırlar. Bu yüzden organizmanın şimdiki durumu onun geçmişi
açısmdan değerlendirilir. Psikoloji tarihi, psikoloji bölümü müfredatı içerisinde modern psikolojiyi oluşturan sayısız alan ve meseleyi birbiriyle ilişkilendirmenize yardım edecek tek derstir. Sizler çeşidi gerçekler ve teoriler arasındaki karşılıklı ilişkileri tanımak ve psikolojinin birbirinden çok farklı, hatta bazen ilgisiz görünen parçalarının birbirine nasıl uyduğu konusunda ustaca bir farkmdalık hali oluşturmak
durumundasınız.
ileride psikolojinin birbirinden farklı konularının nasıl kaçınılmaz bir şekilde onun tarihsel gelişim modeliyle ilgili olduğunu göreceksiniz. Psikoloji tarihi dersi psikoloji müfredatının kilittaşı3 olarak nitelendirilir (Raphelson, 1982). Psikoloji tarihini,
psikolojinin bugünkü haline gelmesini sağlayan olay ve deneyimlerin ortaya çıkarıldığı bir vak'a öyküsü şeklinde de tanımlayabiliriz.
Son olarak, psikoloji tarihi araştırmalarının hiçbir savunmaya ihtiyaç duymadığı da öne sürülebilir (Michael Wichael Wertheimer, 1979). İlerleyen bölümlerde de
göreceğimiz gibi, sadece öykünün çekiciliği bile yeterli bir gerekçedir aslında, ileride insanlık dramları, ihtilal hareketleri, şaşırtıcı fikirler, insanların ve inanışlarının trajik
yenilgilerini bulacaksınız. Cinsellik, uyuşturucu ve sıradışı davranışların bu tarihin bir parçası olduğunu göreceksiniz. Psikolojinin bağımsız bir disiplin haline gelmesinden bu yana geçen kısa süreye kıyasla, bilgi ve metodoloji alanlarında kaydedilen bazı esaslı ilerlemelerin değerlendirilmesini yapabileceğimizi umuyoruz. Psikoloji tarihi içerisinde yanlış başlangıçlar, hatalar, yanlış anlamalar vardır. Fakat orada ayrıca çağdaş psikolojiyi şekillendiren ve onun zenginlik ve çeşitliliğine ilişkin açıklamalar sağlayan, sürekli bir fikir akışı vardır.
İnternette Tarih
Bugün Internet üzerinden psikoloji tarihinin tüm yönleriyle ilgili bol miktarda
materyale ulaşılabilir. Kitap boyunca, ele aldığımız çeşitli konu ve şahıslarla ilgili bazı Web adreslerini sunacağız. Genel olarak ilgi çekebilecek bazı sitelerin adresi aşağıda listelenmiştir. Sınıf sunumlarınızda ve ders kitabınızda belirtilenlerin ötesinde neler olduğunu keşfetmek için şimdiden taramaya başlayın:
Mimaride özellikle yarımay ve atmalı tür kemerlerin ortasına konularak kemerin tamamlanmasını sağlayan en son taş, anahtar iaşı (ç.n.)
http://www.uakron.edu/ahap
Amerikan Psikoloji Tarihi Arşivleri önemli psikologların profesyonel yazılan,
laboratuar donanından, posterler, slâytlar ve filmler gibi çeşitli dokümanların ilgi çekici bir derlemesini içermektedir.
ht tp ://psychclassics .yorku. ca/
Bu şaşırtıcı site Canada Toronto'da, York Üniversitesi psikologlanndan
Christopher Gren tarafından başlatılmış ve sürdürülmektedir. Sitede 130 makaleden fazla tam metin ve kitap bölümleri olduğu gibi, psikoloji tarihi açısından önemli 30 kitap bulunmaktadır. Kaynaklar arasında William James'in, Sigmund Freud'un ve Ivan Pavlov'un çalışmalan yer almaktadır. Burada bu ders kitabının her bir bölümü için faydalı olacak şeyler bulacaksınız.
"York University History and Theory of Psychology Question&rAns- wer Forum" (York Üniversitesi Psikoloji Tarihi ve Teorisi Soru&Cevap Forumu)'na tıklarsanız psikoloji tarihi hakkında soru gönderebilir, başkalarının sunduğu soruları
cevaplayabilir veya sadece insanlar ne söylüyor diye araştırabilirsiniz. http ://www. apa. org/ar chives
APA'nın tarih arşivlerine yönelik bu bağlantı, Washington D.C.'deki Kongre Kütüphanesinde yer alan APA ile ilgili tarih materyallerinin tam yerini belirlemenize
yardımcı olacaktır. Bu site aynca (daha önce Amerikalı Psikologlar'da yayımlandığı gibi) eski APA başkanlannın hayatlannı ve ünlü psikologlann ölüm ilanlannı
sunmaktadır.
http://www.cwu.edu/-warren/today.html
Doğum gününüzde veya sizin belirttiğiniz özel bir günde psikoloji tarihindeki önemli olaylar hakkında bilgi sunar.
Tarih Verileri:
Psikolojinin Geçmişinin Yeniden Yapılandırılması Tarih Yazımı: Tarihi Nasıl Çalışırız?
Modem Psikoloji Tarihi Kitabı'nda iki disipline temas ediyoruz: tarih ve psikoloji. Bunu psikolojinin gelişimini anlamak için tarihin metotlannı kullanarak yapıyoruz. Bizim evrimsel psikolojiyi takibimiz tarihin metotla- nna bağlı olduğu için, tarih araştırmalannda kullanılan ilke ve teknikleri anlatan tarih yazımı (historiography) kavramını size kısaca tanıtacağız.
BİRİNCİ BÖLÜM
33
Tarih verilerini sunma veya hatırlamadaki çarpıklıklar, şartların ve çevresel güçlerin etkisi, ırk ve cinsiyet farklılığının etkisi ve kişilikçilige (personalistic) karşı doğacı (naturalistic) kavramlar gibi tarih araştırma- lanndaki bazı meseleleri ele alacağız. Psikoloji tarihçilerinin tarih araştırmalarında karşı karşıya kalacaktan
ikilemlerin çözümlenmesinin bir miktar öznellik gerektireceği akılda tutulmalıdır. Öznel yaklaşım ise psikoloji biliminde oldukça caydıncıdır.
Tarih verileri, yani olaylan, dönemleri ve koşullan yeniden ortaya koymak için kullanılan materyaller, bilimin verilerinden belirgin bir şekilde farklılık gösterir. Bilimsel verilerin en önemli özelliği, bilim adamlan tarafından oluşturulmuş olmalandır.
Psikologlar, örneğin insanlann hangi koşullar altında, ıstırap çektiği açıkça belli olan insanlara yardım edeceğini anlamak veya laboratuvar hayvanlannın
davranışlannı etkileyecek pekiştirme tarifeleri ortaya koymak veya çocuklann başkalannda gözlemledikleri saldırgan davranışlan taklit edip etmeyeceklerini keşfetmek istediklerinde, verilerin meydana getirildiği koşullan oluştururlar. Psikologlar bir laboratuvar deneyi organize edip, incelemek istedikleri davranışı gerçek dünyada kontrollü şartlar altında sistematik olarak kontrol ederler, bir tarama araştırması (survey) yaparlar veya iki değişken arasındaki korelasyonu belirlerler.
Bundan dolayı, bilim adamlan araştırmak istedikleri olay ve durumları kendileri şe-killendirmiş olurlar ve böylece bu olaylar başka bir zamanda ve başka bir alanda çalışan, başka bilim adamlannca yeniden oluşturulabilir. Veriler gözlemlerin
tekrarlanması, orijinal çalışmanın koşullarına benzer koşulla- nn oluşturulması yoluyla doğrulanabilir.
Bilimsel verilerin tersine tarih verileri yeniden meydana getirilemez ve
kopyalanamaz. İlgilenilen olay veya durum geçmişte bir zamanda, belki de yüzyıllar önce olmuştur ve o dönemin tarihçilerinin, olayın göz önüne serilmesini sağlayacak aynntılan kaydetmemiş olması muhtemeldir.
"Tarih bir ya hep ya hiç meselesidir; bir şey sadece bir kez olur. Geçmiş olaylan, onlann belirleyicilerini ve sonuçlannı acele etmeden, yavaş yavaş incelemek amacıyla- laboratuvarda bazı bilimsel ifadeleri araştırdığınız gibi- bugüne geri döndüremezsiniz" (Michael Wertheimer, 1979, s.l).
Bu nedenle olay belki de etraflıca incelenemeden kendi kendine ortadan kaybolmuştur. Peki tarihçiler bu durumla nasıl baş edebilirler? Ola
yın nasıl geliştiğini anlatabilmek için hangi verileri kullanabilirler? Ve ihtimallere dayalı olsa da neler olduğunu bize nasıl söyleyebilirler? Tarihçilerin bir durumu
kopyalayamamalan ve konuyla doğrudan ilgili veriyi ortaya koyamamaları bu verilerin var olmadığı anlamına gelmez. Tarih verileri şahitlerin veya olaya bizzat katılanların tanımları, mektuplar, günlük kayıtları, hatıralar veya resmi raporlar gibi geçmiş olayların parçaları şeklinde elimizde mevcuttur.
Bunlar tarihçilerin geçmişteki kişileri ve olayları yeniden oluşturmaya uğraşırken kullandıkları veri parçalandır.
Tarihçilerin yaklaşımı oklar, kınk çömlekler, insan kemikleri gibi geçmiş
uygarlıklardan kalan parçalarla çalışarak bu uygarlıklann karakterlerini tasvir etmeye çalışan arkeologlann yaklaşımına benzer. Bazı arkeolojik kazılar diğerlerinden fazla veri ve parça sağlayarak, daha isabetli bir yeniden yapılandırma imkanı verirler. Benzer şekilde, tarihte yapılan kazılarla da yeniden yapılandırmanın isabetliliği hakkında çok az şüpheye yer verecek miktarda veri elde edilir.
Kaybolmuş veya Çarpıtılmış Veriler
Bununla birlikte tarih verileri bazen kaybolma veya kasten gizleme, hatalı tercüme veya çıkar duygusuyla hareket eden bir katılımcının çarpıtması sebebiyle kusurlu
olabilir. Psikoloji tarihi, tarihsel gerçeklerin ortaya konmasında buna benzer pek çok olayla doludur.
İlk olarak kaybolan verileri tartışalım: Önemli kişisel evraklann keşfedilmelerinden önce, onlarca yıl veya daha fazla süreyle kaybolduğu olmuştur. 1984 yılında,
ölümünden 75 yıl sonra öğrenme araştırmalanyla ünlü Hermann Ebbinghaus'un büyük bir evrak koleksiyonu bulunmuştur. 1983 yılında, psikofizigi geliştiren bilim adamı Gustav Fechner'a ait 10 kutu dolusu el yazması hatırası gün yüzüne
çıkanlmıştır. Bu hatıralar psikoloji tarihinin başlangıcında büyük öneme sahip olan 1828-1879 yıllanm kapsıyordu. Oysa 100 yıldan fazla bir zaman psikologlar bu evraklann varlığından haberdar bile değildi.
Örnektekine benzer tarihsel verilerin keşfi alışılmamış bir durum değildir. Bu malzemelerin Fechner ve Ebbinghaus'a atfettegimiz tarihsel önemi veya onların psikolojiyi nasıl etkiledikleri hakkındaki değerlendirmelerimizi nasıl değiştireceğini düşünmek için henüz çok erken. Ancak
geçtiğimiz yüzyılda, tarihçiler bu bilim adamları ve çalışmaları hakkındaki yazılarını, onların kişisel evrak koleksiyonlarından faydalanamadan yazdılar. Tarihin yeni parçaları şu anda mevcut ve bulmacanın daha fazla parçası yerine oturtulabilir.
Yaklaşık 200 biyografiye konu olmuş Charles Darvvin'in durumunu düşünün. Şimdiye kadar Darwin'in hayatına ve çalışmalarına ilişkin yazılı kayıtların tam ve doğru olduğunu farz etmiştik. 1990'larda, yani Darvvin'in ölümünden 100 sene sonra, daha önceki biyografi yazarlarının kullanamadığı defterlerin ve kişisel notların dâhil olduğu çok miktarda yeni materyal bulundu. Bir araştırmacı, bu yeni verilerin, o dönemdeki Viktorya toplumu özellikleri ve bilimsel gelenekler bağlamında Darwin in çalışmalarına yeni bir perspektif getireceğini öne sürmüştür (Masterton, 1998). Bu nedenle, tarihin bu yeni parçalarım açığa çıkarmanın anlamı yapbozun daha fazla parçasının yerine yerleştirilebileceğidir.
Ayrıca, olaylarda yer alan kişilerin ününü korumak amacıyla bazı veriler kamuoyundan kasten gizlenmiş veya değiştirilmiş olabilir. Sigmund Freud'un ilk biyografi yazarı olan Emest Jones bile bile Freud'un kokain kullandığım
açıklamamıştır. Bunu, bir mektupta yazdığı "(biyografimde) belirtmemiş olmama rağmen, maalesef Freud kullanmaması gerekecek kadar çok kokain kullanıyor" ifadesinden anlıyoruz. (Isbister,1985, s.35). Freud'u ele aldığımızda (13. Bölüm) göreceğiz ki, son zamanlarda açığa çıkan veriler Freud'un, Jones'un yazılarında itiraf
etmeyi isteyeceğinden çok daha uzun bir zaman kokain kullanmış olduğunu doğrulamaktadır.
Psikanalist Carljung'un yazışmaları basıldığında, mektuplar, Jung'a ve
çalışmalanna dair olumlu bir izlenimin sunacak şekilde seçildi ve yayma hazırlandı. Ayrıca Jung'a atfedilen otobiyografinin kendisi tarafından değil, sadık bir yardımcısı tarafından yazıldığı ortaya çıkmıştır. Jung'un sözleri şöyleydi: "ailesi ve öğrencileri tarafından tercih edilen imaja uymak için değiştirilmiş veya imha edilmiş(...) Pek de övücü olmayan materyaller, elbette ki dahil edilmemiş" (Noll, 1997, s.xiii).
Bu örnekler tarihsel materyallerin değerini takdir eden araştırmacıların karşılaştığı zorluklardan birini göstermektedir. Bu dokümanlar ve diğer veri parçacıkları, kişinin hayatının ve çalışmalarının tam bir temsili mi, yoksa olumlu veya olumsuz veya bu ikisinin arası bir şey, belirli bir izlenim oluşturmak için mi seçilmiştir? Çağdaş bir biyografi yazarı bu problemi şu şekilde ifade etmiştir:
"insan karakterini daha çok inceledikçe, tüm kayıtların, tüm hatıra yazılarının, az veya çok bir yanılsamaya dayandığına daha fazla inandım. Önyargının, kibrin, aşırı
duygusallığın veya hataların çarpıtılmış görüşleri var, Mutlak Gerçek diye bir şey yok." (Morris, Adelman'dan alıntı, 1996, s.28)
Bundan başka çoğunlukla kişisel sebeplerden dolayı, verilerin kamuoyundan kasıtlı olarak gizlendiği de olmuştur. Buna ilişkin bir örnek, davranışçılığın kurucusu olan John B.Watson'la ilgilidir. Yaklaşık 1919 yılında Watson, Johns Hopkins
Üniversitesinde insanlarda cinsel münasebet esnasında ortaya çıkan fizyolojik değişiklikleri araştıran ilk çalışmalardan birini ortaya koymuştu. Watson kendi
vücuduna ve o dönemde lisans eğitimi alan genç bir kız öğrencisinin vücuduna çeşitli bilimsel ölçüm aletleri bağlamış ve onunla cinsel münasebette bulunurken
bedenlerinde oluşan değişiklikleri kaydederek bu araştırmayı oldukça mahrem bir yolla gerçekleştirmişti.
Watson'ın eşi bu meseleyi Watson'un bilime olan sadakati açısından ele almış ve verilere el koymuştu! 1974'e dek bu araştırma çalışmasından yazılı olarak hiç
bahsedilmedi. Deney teçhizatı bu tarihten dört yıl sonra, yani deneyin
düzenlenmesinden yaklaşık 60 yıl sonra bulundu. Henüz hiç kimse araştırma sonuçlarına ilişkin bir belge bulamadı!!
Sigmund Freud örtbas edilen veri parçalarına bir başka örnek oluşturur. Freud 1939 yılında öldü ve ölümünden bu yana Freud'a ait evraklann çoğu bilim adamlannın
incelenmesine açıldı. Fakat Freud'un kişisel mektup ve evraklanndan oluşan büyük bir koleksiyon hâlâ Kongre Kütüphanesi'nde alıkonulmaktadır ve 1998'de bazılan sergilenmiş olsa da Freud'un vasiyeti üzerine 21. yüzyıla dek kullanıma
sunulmayacaktır. Bu kısıtlamaya ilişkin olarak belirtilen sebep Freud'un bazı hastalannın ve onlann ailelerinin, belki de bizzat Freud'un kendisinin ve ailesinin mahremiyetinin korunmasıdır.
Freud'un ünlü bir araştırma öğrencisi materyallerin piyasaya sürülme tarihlerinde önemli bir değişiklik buldu. Örneğin, Freud'un en büyük oğlunun kendisine yazdığı mektup 2013 yılına dek mühürlü kalacak, bir başkası ise 2032'ye kadar. Freud'un danışmanlanndan bir tanesinden gelen mektup 2102 yılına dek yayınlanmayacak, yani kendisinin ölümünden 177 yıl sonraya dek. Mektupta bu kadar uzun zaman saklanacak ne gibi olağanüstü bir sırnn olduğu merak konusudur...
Psikologlar bu dökümanlann bizim Freud'a ve çalışmalanna ilişkin anlayışımızı nasıl değiştireceğini elbette bilmiyorlar. Belki kökten değişecek belki de hiç. Bu veriler incelemeye açılana dek, psikoloji tarihinin en önemli simalanndan birisi eksik, belki de yanlış tanınıyor olacak.
Tercümede Çarpıtılmış Veriler
Veri tarihiyle ilgili bir başka problem de, tarihçiye tahrif edilmiş şekilde gelen bilgilerle ilgilidir. Böyle durumlarda veriler mevcuttur ancak yanlış tercümeler veya katılımcılardan birinin kendi faaliyetlerini kaydederken yaptığı çarpıtmalar yoluyla değiştirilmiş veya taraflı hale getirilmiştir.
Kusurlu tercümelerin yanıltıcı etkilerini örneklemek amacıyla yeniden Freud'dan söz edebiliriz. Amerikalı psikologların ve öğrencilerin ancak küçük bir bölümü Freud'u orijinal metinlerden okuyabilecek yeterlilikte akıcı bir Almancaya vakıftır. Bu yüzden çoğunluğu kelime ve tabirlerin tam veya en uygun karşılıklarının bulunmasında mütercimin bakış açısına güvenirler. Ancak Freud'un kastettiği anlam ile tercüme arasındaki uygunluk her zaman bire bir değildir. Birkaç örnek bu durumu daha iyi açıklayacaktır:
Freud'un kişilik teorisinde sizin de hiç yabancısı olmadığınız terimlerle anlatılan üç temel kavram vardır: İd, ego ve superego. Fakat bu terimler Freud'un düşüncelerini tam olarak iletmezler. Bunlar aslında Freud'un Almanca terimlerinin Latince
karşılıklarıdır:
ego ich I ben
id es it o
superego über-ich above I üst-ben
Freud "ich" (ben) kavramını kullanmakla oldukça samimi ve kişisel bir şeyi belirtmek ve "ben" kavramına yabancı olan ve farklı bir şeyi işaret eden "es" (o) kavramından belirgin bir şekilde ayırmak istemiştir. Bu kişilik zamirlerinin Almancadan tercüme edilirken İngilizce karşılıklarından ziyade Latince karşılıklarına (ego ve id) tercüme edilmesi, onların herhangi bir kişisel çağrışım uyandırmayan, soğuk teknik terimler haline dönüşmesine sebep olmuştur (Bettelheim, 1982, s.53). Tercümede "ben" ve "o" kelimeleri arasındaki fark orijinaldeki kadar etkileyici değildir.
Bir de Freud'un çok kullandığı "serbest çağrışım" (free association) terimini düşünün. "Çağrışım" (association) kelimesinin kullanımı, bir düşünce veya fikir ile diğeri
arasında bilinçli bir bağlantı veya ilgi olduğuna, sanki bir kelimenin zincirdeki başka bir kelimeyi harekete geçirecek bir
uyancı gibi iş gördüğüne delalet eder. Fakat aslında bu Freud'un kastettiği şey değildir. Onun Almancadaki Einjall kelimesi çağnşım anlamı taşımaz. Freud'un
kastettiği anlam, bir istila veya davetsiz olarak içeri girmek halidir. Freud bu kelimeleri bilinçli düşünceleri kıran ve kontrol edilemeyen bir şekilde bilinçdışından içeriye saldıran şey anlamında kullanmıştır.
Anlamadaki bu farklılıklar bazı psikologlarca çok küçük ve ince değişiklikler olarak görülebilir. Fakat bunlar yine de değişikliklerdir. Veriler -bu örnekte Freud'un kendi kelimeleri- tarihçiler tarafından, orijinal yazılımla- nndaki dikkatle tercüme edilmediler, tercüme faaliyetinde kısmen tahrif oldular ve bu tercümelere güvenen tarihçiler doğru veri parçalanndan daha azıyla yetinmek durumunda kaldılar. Traditore- Trodutore (Tercüme ihanettir) anlamındaki İtalyan atasözü bu noktayı çok güzel ifade ediyor.
Kendine Hizmet Eden Veriler )
Tarih verileri aynca olayın bizzat içinde olanlann davranışlanndan da etkilenir. Bu kişiler, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde, kendilerini korumak veya halkın kendileri hakkındaki izlenimlerini iyileştirmek amacıyla kendi yararlanna bir tutum içerisinde olabilirler. Örneğin önde gelen davranışçılardan birisi olan B.F. Skinner